Kimi hayat şartlarından dolayı mecburiyetten edinir mesleğini, kimi ise hayallerinin peşinden giderek…Kimisi doğuştan şanslı kimisi şansını kendi yarattı…Ama sonuç olarak herkesin ortak ideali aynı, geçim sıkıntısı çekmeden rahat ve güven içinde bir yaşam…
Ülkemizde zengin bir ailede doğmadıysanız veya iyi bir tahsiliniz yok ise ki kimi zaman bunlarda yeterli değil ama genel olarak bunların dışında kalan vatandaşlarımız için hayat daha da zor bir hale gelmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi bizim ülkemizde de en büyük sorun işsizliktir. Devletimizin yapmış olduğu çalışmalar, teşvikler yapılan istihdamlar ile bir nebze işsizliğin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Birçok vasıflı, vasıfsız vatandaşımız geçimlerini sağlamak amacı ile kısmi süreli işlerde çalışmaktadırlar. Birbirinden çok farklı iki meslek düşünün biri şoför diğeri ise sanatçı bu iki meslek her ne kadar birbirinden farklı görünse de ortak kaderleri aynı. Sosyal Güvenlik sistemimize 6111 sayılı kanunun 51. Maddesi ile eklenen 6. Madde ile ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikli şehir içi toplu taşıma iş yerleri ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca belirlenecek alanlarda (film, tiyatro, sahne gösterisi, müzik, ses, resim vs. benzeri diğer uğraşları kapsayan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar) bir veya birden fazla kişi yanında kısmi iş sözleşmesiyle bir ay içinde 10 günden az çalışanların primlerini kendileri ödeyebilecekleri belirtilmiştir.
Bu iki meslek grubunda ki ortak sorun ay içerisinde 10 günden az çalışmalarından dolayı kendi ödediği primler içerisinde iş kazası ve meslek hastalığı primi bulunmamasıdır. Dolayısıyla çalışma saatleri içerisin de başlarına gelebilecek herhangi bir kazada adlarına kısa vadeli sigorta primi ödenmediği için iş göremezlik ödeneği alma hakları maalesef yoktur. Her işin ve mesleğin kendi içinde zorlukları ve tehlikeleri vardır. Gün geçmiyor ki gazetelerin 3. sayfalarında zincirleme trafik kazaları, fazla bulunan taksi ücretleri sebebi ile darp edilen şoförler ve en kötüsü de kimi zaman taksici cinayet haberlerini okuyoruz. Aynı şekilde sanatçılarımız da sahnede, çekimde, yolda herhangi bir kazaya maruz kalabilecekleri gibi geçmiş yıllarda üzerine dekor düşmesi sebebi ile ya da uzun çalışma saatlerinden dolayı hayatını kaybeden oyuncu ve sahne arkası çalışanların ölümlerine tanık olmadık mı? Hayatlarını daim ettirmek için gece demeden, gündüz demeden, kar demeden, kış demeden evine ekmek parası götürmeye çalışan bu meslek mensubu vatandaşlarımız için bu kadar risk varken onlara da iş göremezlik hakkı verilmesi gerekmez mi? Bu vatandaşlarımızın iş kazası geçirmeleri sonucu oluşabilecek bedenen veya psikolojik engelleri bir ömür boyu hem kendilerinin hem de ailelerinin mağduriyet yaşamalarına sebep olmaktadır. Yani zor olan hayatları daha da zor bir hale gelmektedir. Ek-6 primi ödeyen vatandaşlarımızın için Sosyal Güvenlik Sistemimizde yeni bir düzenleme getirilmesi gerekmektedir. Böylelikle iş kazası sonrasında mağduriyet yaşanmasının bir nebze de önüne geçilmiş olunur.
Hiçbirimiz bir dakika sonra başımıza ne geleceğini ne ile karşılaşacağımızı bilemeyiz. Kimi zaman olacakların önüne geçemeyiz ama şartları kolaylaştırabiliriz.
Saygılarımla
(SMMM) Aykut AKIN