MUHASEBECİLERİN GELECEK VİZYONU, ANGARYALAR VE MUHASEBE BİLGİ SİSTEMİ
MUHASEBE MESLEĞİNDEKİ GELİŞMELER:
Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerine başlatılması ve tarih verilmesi, muhasebe mesleğini de yakından ilgilendirmektedir. Avrupa Birliği Parlamentosu ve Konseyi 19 Temmuz 2002 tarihinde yayınladığı yönetmelik ile Avrupa Birliği Ülkelerinde IAS/IFRS ‘ye uyumlu muhasebe standartlarının, 2005 yılından itibaren Konsolide Finansal Tabloların düzenlenmesinde esas alınmasını kararlaştırmıştır.
IAS/IFRS’ nin Türkiye de uygulanması konusunda Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMS) Çalışmalar yapmakta ve bu konuda standartlar yayınlamaktadır. 16.01.2005 tarihinde 25702 sayılı resmi gazetede yayımlanan Finansal Tabloların Sunuluşuna ilişkin Türkiye Muhasebe Standartı ile Uluslararası Finansal Raporlamaya uyum bir ölçüde gerçekleştirilmiştir.
Sermaye Piyasası Kurulu, yayınlamış olduğu “ Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliği (Seri:XI, No:25) ile IAS/IFRS’ leri Türkiye’ ye getirme çabası içinde.
Ayni şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) DA IAS/IFRS leri benimsemekte ve bankalarla ilgili düzenlemelerde bunu uygulamaya koyduğu görülmektedir.
Türkiye Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına uyumu sağlayacak çalışmaları bitirirse, muhasebe de uluslararası uyumun sağlanması konusunda çok önemli bir adımı yerine getirmiş olacak
Yaşanan bu gelişmeler neticesinde, Uluslararası alanda, Finansal bilgi üretimi ve Muhasebe uygulamaları noktasında ortak bir dil ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla zaman içerisinde uygulamadaki farklılıklar ortadan kalkacak, Muhasebe ilkelerinde tekdüzen sağlanacaktır.
Ticaret ve sanayideki uluslararası düzeydeki artış, Ulusal işletmelerin yabancı veya çok uluslu şirketlerle yapmış olduğu birleşmeler, Uluslararası para ve sermaye piyasasının ulusal işletmeler nezdinde öneminin ve etkinliğinin artması gibi nedenler de Finansal bilgi üretiminde, uluslararası düzeyde tekbir dilin konuşulmasının önemini ortaya koymaktadır
MUHASEBE MESLEĞİNDEKİ TEKNOLOJİK GELİŞMELER
Yaşanan bilimsel ve teknolojik gelişmeler, muhasebe mesleğini de etkilemekte. Mesleğimizin değişimlere ayak uydurması, gelişen teknolojilerden maksimum düzeyde faydalandırılması gerekir
Muhasebenin bu değişime ayak uydurması için, muhasebe bilgi sistemini oluşturan insan, süreçler ve donanım kaynaklarını geliştirmelidir. Donanım, teknolojik gelişmelere bağlı olarak iyileştirilmeli ve kullanılmalıdır. İnsan kaynağı ise muhasebe bilgi sisteminin temelidir. Çünkü muhasebe, uzmanlık bilgisine dayanarak yerine getirilen bir alandır
Bilgisayar teknolojisinin bilgiyi işleme ve kullanmadaki çok büyük yeteneğinden dolayı, muhasebe uygulamaları da bilgisayar teknolojisindeki gelişmelerden önemli ölçüde etkilenmiş, muhasebe uygulamalarında da değişimi zorunlu hale getirmiştir. Muhasebede bilgi teknolojilerinin kullanımında ticari yazılım ürünleri önemli rol oynamıştır. Genel muhasebe programları ile başlayan gelişme, son olarak işletmelerin tüm departman ve fonksiyonlarını bir bilgisayar sisteminde tümleşik hale getiren kurumsal kaynak planlaması (KKP) yazılımları ile devam etmiştir
E-Bildirge, E-Beyanname uygulamaları ile, teknolojik gelişmeler meslek hayatımızdaki önemini iyice arttırmıştır. Elektronik defter ve elektronik fatura uygulama çalışmalarının başlatılması, Muhasebe Programlarına getirilecek standartlarla da bu süreç devam edecektir. Özellikle VEDOP projesi kapsamında gelecekte bir çok işin elektronik ortama taşınacağı aşikardır. TTK da yapılan değişiklikle de Kurumlara Web Sayfası oluşturma zorunluluğunun getirilmesi, gibi etkenler teknolojiyi etkin kullanma zorunluluğumuzu ortaya koymaktadır.
Bugün gediğimiz noktada nerde ise bütün işlemleri elektronik ortamda yapar hale geldik. Artık mali idare ve diğer kurumlar bilgi alış alış verişini ve belge teminini elektronik ortamda, veri transferi ile yerine getirmektedir. (Mali Yükümlülükler, Sosyal Güvenlik Uygulamaları, TÜİK, KGK, vb)
Meslek mensupları olarak, yaşanan bu gelişmelere ayak uydurmak zorundayız, aksi halde rekabet etme gücümüzü kaybedeceğiz
MUHASEBECİLER VE ANGARYLAR
Günümüzde mali müşavir; defter tutan, beyanname, bildirge düzenleyen, mali tabloları hazırlayan, danışmanlık ve müşavirlik yapan kişi olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu tanım ve görevlendirme mali müşavirleri muhasebe ofisleri ile maliye idaresi arasında dar bir alana sıkıştırmaktadır. Öyle ki; zaman içerisinde mali müşavir esas amacından uzaklaşarak, kamu kurumlarının işlerini yapan bir çalışan özelliğine dönüşmüştür. Toplumun bakış açısında ise maliyeye kayıt yapan, beyanname ve bildirge düzenleyen, vergisel konuları takip eden, kişi olarak algılanmaktadır.
Bunun sonucunda muhasebe bilimi alanında temel gereklilik olan küresel gelişmelerden, teknolojiden ve yeniliklerden uzak, vergi kavramı ile var olan ve mesleğini de sadece bu kavram çerçevesinde idame ettirmeye çalışan bir meslek profili ortaya çıkmıştır. Bu noktada ise mesleği adına en büyük kaygısı; öncelikle kamu kurumlarının istemiş olduğu beyannameleri ve bildirgeleri yasal sürelerinde beyan edebilmek olmuştur. Ne yazık ki; bu durum karşısında ülkemizde mali müşavirler toplum nezdinde hak ettiği mesleki saygınlığı kazanamadığı gibi, maddi anlamda da emeklerinin karşılığını alamamaktadırlar.
Angarya (batı dillerinin çoğunda Fransızca Corvée olarak kullanılır) otorite sahibi birisinin zorla yaptırdığı, genelde karşılığında para verilmeyen iştir.
Günümüzde meslek mensubunun en çok şikayet ettiği konu olmuştur angaryalar. Kamu idarelerinin vergi mükellefinden istemiş olduğu bilgi her geçen gün artmaktadır. Bu bilginin temininin ise meslek mensubu tarafından yerine getirilmesi istenmektedir. Aslı vazifesine yerine getirmekte zorlanan meslek mensubuna bu tür işlerin yüklenmesi, hem onu ekonomik anlamda zora sokmakta, hem de meslekten uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Nihayetinde bu sorumlulukların yerine getirilmesi personel istihdamını gerektirmektedir. Bu tür işlemlerin herhangi bir karşılık ödenmeden yerine getirilmesini beklemek ahlaki olarak da sorgulanması gereken bir durumdur. Bilgi talebinde bulunan kurumlar, cezai müeyyideler ile eli sopalı korkutucular haline dönüşmüştür. Müşterisinden aylık ücretini almakta zorlanan meslek mensubu, maalesef iş kaybetme korkusu ile bu tür angaryalar altında ezilmektedir.
Angaryalar altında sıkışıp kalan meslek mensubu, işine yönelik düşünsel faaliyetlerini yerine getiremediği gibi, teknolojik alt yapısını ve muhasebe sistemine kuramamaktadır.
MUHASEBE BİLGİ SİSTEMİ
Muhasebe, Ekonomik faaliyetlerde bulunan tüm kuruluşların mali nitelikteki işlemleri ve olayları para ile ifade edilmiş şekilde kaydeden, sınıflandıran, özetleyerek rapor eden ve sonuçlarını yorumlayan ve analiz eden bir bilim dalıdır.
Muhasebe bilgi sistemini işletmelerdeki fonksiyon ve faaliyetleri kontrol etmek ve geleceği planlamak, ayrıca yönetimin sorumluluğunu yerine getirmek için sağlıklı bilgiler üreten bir sistem olarak tanımlayabiliriz.
Bu sistem, hem geleneksel muhasebe işlevlerini yerine getiren ve hem de yönetim muhasebesi, maliyet muhasebesi, sorumluluk muhasebesi, işletme bütçesi gibi yönetsel işlevleri içeren geniş bir bütündür.
Muhasebe bilgi sistemini oluşturan ögeleri bilmek ve bu ögeler arasındaki ilişkileri doğru bir şekilde kurmak işletmelerde yönetim uygulamalarının etkinliğinin sağlanabilmesi açısından önemlidir. Muhasebe bilgi sistemi, işletmenin mali durumu ve faaliyet sonuçları ile ilgilenen kişi ve kurumlara bilgi sağlayan sistemdir.
Muhasebenin bir sistem anlayışı içerisinde ele alınmasının önemi küresel alanda gün geçtikçe daha da iyi bir şekilde kavranmakta, bilgi kullanıcılarına düzenli ve zamanlı bilgi akısı sağlanmasının gerekliliği sürekli vurgulanmaktadır.
İşletmelerin başarılı olmaları, dünyadaki gelişmelere ayak uydurabilmeleri, kurumsal olarak yönetilebilmeleri ve üst yönetimin isabetli kararlar alabilmesi ancak etkin bir muhasebe sisteminin varlığı ve muhasebe bilgi sistemince üretilen bilgilerin kullanılmasına bağlıdır. Muhasebe bilgi sistemleri etkin ve verimli olan işletmelerin başarılı olma şansları yüksek olacaktır.
Muhasebe Bilgi sisteminin temel fonksiyonlarından biride raporlamadır. İşletme sahiplerinin karar alma süreçlerinde kullanacakları finansal verileri muhasebe sistemi üretir. Dolayısıyla Muhasebe sistemi kurulmadan önce tasarımı ve planlaması yapılmalıdır. İhtiyaç duyulan rapor ve bilgiler önceden tespit edilmelidir. Bu verilerin sağlanabilmesi için veri girişlerinin ne şekilde yapılması gerektiği öngörülmelidir.
Bugün muhasebe bürolarında ve birçok işletmede veri girişi, muhasebe fişi ile yapılmaktadır. Bu durum istenilen bazı bilgilerin elde edilmesini ve raporlanmasını kısıtlamaktadır.
Günümüzde Muhasebe Programları geliştirilmiş ve kurumsal kaynak planlaması (KKP) haline getirilmiştir. Bu programların bütünüyle kullanılması durumunda ihtiyaç duyulan bilgi ve raporlar elde edilmektedir.
Muhasebe bürolarında ve işletmelerde Muhasebe Programlarının ve teknolojinin etkin kullanımı elzem hale gelmiştir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Muhasebe uzmanlık bilgisi eğitiminde, lisans seviyesindeki eğitimin önemi büyüktür. Serbest Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik Mesleği üniversitelerde ayrı alan olarak okutulmalıdır
Muhasebe eğitiminin kalitesi de, muhasebe uzmanlık bilgisinin günümüzün değişen koşullarının gereksinim duyduğu bilgi ihtiyaçlarının üretilmesi için gerekli yeteneklerin sağlanmasında yatmaktadır. Muhasebe eğitiminin kalitesinin artırılması, muhasebe bilgi sisteminin temel unsurları olan insan (muhasebeci), süreçler ve teknolojinin kalitesinin artırılmasına bağlıdır. Bunun odak noktası da eğitimdir. Eğitimin kalitesini belirleyen başlıca etkenler, verilen dersler, derslerin içerikleri, ders verme şekli, ders verme araçları, donanımı ve ortamı, ders alan öğrenciler ve dersleri veren öğretim elemanları ve verilen bilgilerin uygulanmasıdır
Mesleki kalite standartları ile birlikte büro kalite ve yönetim standartları geliştirilmeli ve bütün meslek mensuplarının buna standartlara uyması zorunlu hale getirilmelidir.
Muhasebe bürolarında ve kurumların muhasebe bölümlerinde çalışacak elemanların niteliklerinin arttırılması gerekir. Bu anlamda işe başlamadan önce bu kişilerin mesleki beceri ve kabiliyetlerinin arttırılması için yeterlilik programları hazırlanmalıdır.
AB müktesabatına uyum çerçevesinde 3568 sayılı yasa gözden geçirilerek gerekli revizyon çalışmaları yapılmalı meslek yasamızın AB mevzuatına uyumu sağlanmalıdır.
Muhasebe mesleğinde uzmanlık alanları oluşturulmalı, bu alanlarla ilgili eğitimler verilmeli, sertifika programları hazırlanmalı, Turmob’un hazırladığı 5 Nolu Projedeki uzmanlık alanları genişletilmeli (İnşaat Muhasebesi, Üretim Muhasebesi vb) ve diğer projelerle birlikte bu projede bir an önce uygulamaya konulmalıdır.
Meslek mensuplarının, muhasebe personeli yetiştirmek için kuracakları eğitim kurumları ticari faaliyet olarak değerlendirilmemelidir.
Kamu kurumlarının birbirlerinden elde edebilecekleri bilgiler meslek mensupları ve müşterilerinden istenmemelidir.
Muhasebe Programları etkin olarak kullanılmalı (Modüler yapı ile birlikte) ve teknolojiye yatırım yapılmalıdır.
Yararlanılan Kaynaklar
1. http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/ismailtekbas/014/
2. https://tr.wikipedia.org/wiki/Angarya_(i%C5%9F)
3. Yönetim Anlayışında Muhasebe Bilgi Sisteminin Yeriİ. Yrd.Doç.Dr. Aysel Güney Bilecik Şeyh Edabali Üniversitesi Bozüyük Meslek Yüksekokulu
4. KOBİ’lerde Muhasebe Bilgi Sisteminin Önemi. Öğ. Gör.: Öznur ŞAKLAK – Yasemin BURAN Ahi Evran Üniversitesi, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Kırşehir, Türkiye,
Bir yanıt bırakın