Bilindiği gibi, 29718 Sayılı Ücret, Prim, İkramiye Ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 21.05.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yayımı tarihini izleyen ay başında yürürlüğe girmiştir.
Bu yönetmelik ile birlikte daha önce 10 kişi ve üzerinde işçi çalıştıran işverenlerin ücretleri bankalar kanalıyla ödeme zorunluluğu 5 kişiye indirilerek yeniden düzenlenmiştir.
Yapılan bu son düzenlemeye göre;
İşyerleri ve işletmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı işverenler ile üçüncü kişiler 01.06.2016 tarihinden itibaren Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az beş olması halinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.
Uygulamada en çok karşılaşılan problemlerden biri de işçi adını soyadını bile yazamazken bankaya gidip nasıl hesap açacak diyen işverenlerin varlığıdır… Her ne kadar bu işlem bir seferliğine de yapılsa işçinin halledemediği durumlarda işveren bu işlemlerle kendisi uğraşmak istememektedir. Tabiki bu işçinin kaç gün çalışacağı bile belli değilken işveren de kendine göre haklı sayılabilir. Ancak yasa koyucu bu konuda açık kapı bırakmamış, banka olmaz ise PTT kanalı ile kişiye gönderilecek havaleyi de yeterli bulmuştur..
Bu kapsamda banka aracılığıyla ödeme yapması gereken işverenler, işveren vekilleri veya 3. kişiler, işyerlerinin bulunduğu mahalde banka şubesi bulunmaması ya da çalışanlara banka aracılığıyla ödeme yapılmasına imkân bulunmaması hâlinde ödemeler, T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü şubeleri aracılığıyla yapılır hükmü net olarak göstermektedir.
Şimdilik 4 ve daha az işçi çalıştıran işyerlerinde ücretlerin banka aracılığı ile ödenme zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak tavsiyem odur ki işverenlerin 1 işçi bile çalıştırsalar banka ile ödeme yapmaya kendilerini alıştırmalarıdır. Eğer bunu tecrübe ederlerse bu zorunluluk vaki olduğunda uyum sağlamakta güçlük çekmez ve cezai bir duruma düşmemiş olurlar.
Kaldı ki 5 işçinin hesabında aynı işverene ait Türkiye genelinde tüm işyerlerinde çalışanların toplam sayısı dikkate alınacaktır.
Bu sınır 10 kişi iken aman bu kapsama girmeyelim, biz bankadan ödeme yapamayız, biz uğraşamayız diye 9 kişi sınırını kollayan işverenlerin artık pek kaçacak yerleri kalmadı. Birçok okuyucumuzun da yakınen bileceği gibi çeşitli kaçış yöntemleri oluşmuştu. İşverene ait birden fazla şirket var ise işçileri bu şirketlere sınırın altında kalacak şekilde paylaştırmak ya da daha kötüsü sigortasız olarak çalıştırmak gibi.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 102/a maddesi hükmü uyarınca, Türkiye genelinde en az beş işçi çalıştıran işverenler tarafından ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkakın özel olarak işçi adına açılan banka hesabına yatırılmaması durumunda, 2017 yılında her işçi ve ay için 167,00 TL idari para cezası kesilecektir. Dolayısı ile bu cezaya muhatap olunmaması için, bütün işçilerin aylık ücretlerinin, işçilere ait banka hesaplarına yatırılması gerekmektedir.
Ek Bilgi : Ücret ve benzeri ödemeler, bir başka deyişle “her türlü istihkak” kavramının kapsamı konusunda Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesi ne diyor bir balakım… Bu maddeye göre, Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali Sorumluluk Tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” İş Kanunu’na göre hizmet akdinin uzantısı olan ihbar ve kıdem tazminatlarının da bu kapsamda düşünülmesi gerekir. Avansların da bu zorunluluk kapsamında olduğu açıktır.
EMİNE ERTÜRK
SMMM
Bir yanıt bırakın