Maliye bakanlığı tarafından getirilen “izaha davet” müessesesi ilgili ön bilgileri izaha davet 1 yazımızda açıklamıştık.
Söz konusu yazımızda izaha davetin kapsamı, şekli, ön tespitin niteliği, izaha daveti yapacak olanlar, bunu değerlendirecek merciler, izahta kullanılacak belgeler belirtilmiştir. Bu yazımızda tebliğde izaha davetin kapsamı içinde sayılan iki nokta açıklanmaya çalışılacaktır. Bunlar
- Çeşitli kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgiler ile asgari ücret tarifelerinin karşılaştırılması
- Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması durumunda mükelleflerin izaha davet edilmesidir.
ÇEŞİTLİ KURUM VE KURULUŞLARDAN ELDE EDİLEN BİLGİLER İLE ASGARİ ÜCRET TARİFELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI SONUCUNDA MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Tebliğdeki asgari ücret tarifeleri ile ilgili madde direkt meslek mensubu olan SMMM’leri hedef almaktadır. Madde metnin de “Çeşitli kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgilerle 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164 ve 168 inci maddeleri ile 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 46 ncı maddesi kapsamında belirlenen asgari ücret tarifelerinin karşılaştırılması sonucunda, serbest meslek kazancını ve hesaplanması gereken KDV’yi ilgili dönem beyannamelerinde beyan etmediği veya eksik beyan ettiği yönünde haklarında ön tespit bulunan avukatlar ve 3568 sayılı Kanun kapsamındaki meslek mensupları izaha davet edilir.” denilmektedir.
Bilindiği üzere serbest meslek kazançlarının gelir vergisi acısından vergilendirilmesinde tahsil usulü geçerlidir. Yani meslek mensubu müşterisinden ücretini ne zaman alır ise makbuzu da o zaman keser ve bu tarih itibari ile kazanç elde edilmiş sayılır. Oysa aynı meslek mensubu KDV kanununa göre, ücretini aylık olarak tahsil edemese de KDV beyannamesinde söz konusu KDV rakamını (tahsil edilmemiş) ödemek zorundadır. Yasal mevzuattaki bu çelişki yıllardır çözüme kavuşturulmamıştır. Mali idare tarafından incelenen birçok meslektaş bu konuda eleştiriye uğramış, hatta cezalara muhatap olmuştur. Yapılması gereken KDV kanununda yeni bir düzenlemeye gidilerek bu durumun düzeltilmesidir. Bu günlerde KDV kanununda çok geniş çaplı bir düzenleme yapılacağı söylenmektedir. Bu sıkıntının da yeni yasa metninde düzeltilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Ancak mevcut durum dikkate alınıp, yukarıda tebliğ ile getirilen izaha davet metninin içinde direkt mali müşavir ve avukatların belirtilmesi düşünüldüğünde meslektaşları zor günlerin beklediğini şimdiden görebiliyoruz.
Gelir Vergisi Kanunu’na göre, Serbest meslek kazançları için yapılan beyanlarda tahsil esası geçerli olduğundan ücretlerini alamayan/tahsil edemeyen meslek mensuplarının da izaha davet edilmek zorunda kalabileceği dikkate alınmalıdır.
İzaha çağrı uygulaması ticaret yapan esnafa, iş adamına, şirketlere incelemeye gitmeden sorunların çözümü için bir şans daha getirirken meslek mensuplarını yukarıda belirtilen düzenleme yapılmaz ise daha fazla sıkıntıya sokacaktır.
SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARIYLA YANILTICI BELGE KULLANILMASI DURUMUNDA MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Yeni tebliğdeki bir diğer önemli noktada yapılan ön inceleme sonucu tespit edilen sahte yada yanıltıcı belgelerle ilgili işlemlerinin sınırlarıdır. İzaha davet tebliğinde “Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yer alan fiillerle verginin ziyaa uğratılmış olabileceği hallerde izaha davet hükümleri uygulanmayacaktır. Bununla birlikte, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair vergi inceleme yetkisini haiz kişilerce düzenlenen raporlara istinaden yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının; her bir belge itibarıyla 50.000 TL’yi geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilir. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair belge tutarının tespiti ile mal ve hizmet alış tutarının hesaplanmasında vergiler hariç tutarlar dikkate alınacaktır.” şeklinde uygulamanın çerçevesi çizilmiştir.
Söz konusu metinde de görüldüğü üzere izaha davet kapsamına girilebilmesi için
Ø her bir belge itibarıyla 50.000 TL’yi geçmemesi (belge tutarının kontrolünde mal ve hizmet alış tutarının vergiler hariç toplamı dikkate alınacaktır)
Ø ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması şartlarına bakılacaktır.
Bu konuda bilinmesi gereken birkaç önemli noktayı şu şekilde özetleyebiliriz;
Birden çok yanıltıcı belge kullanmış olan bir mükellefin (örnek 10 adet sahte fatura ) sadece 1 tane faturası bile vergiler hariç 50 000 TL üzerinde ise bu mükellefin izaha daveti söz konusu olmayacaktır.
Bir mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşan sahte ve yanıltıcı belge kullanması halinde faturalar da vergiler hariç 50 000 TL ‘geçmemesi halinde de izaha davet söz konusu olmayacaktır.
Örnek: Şirkette 2017 yılında 900.000,00 TL vergiler hariç mal ve hizmet alımı olmuştur. Abc ltd şti’nden alınan (15 adet ) mal alım faturası tutarı toplam 75.000,00 TL dir. ABC ltd şirketinden alınan bu faturaların tamamı için yanıltıcı belge şüphesi vardır.
2017 yılı toplam alımlar: 900.000,00 , Toplam alımların %5’i: 900.000 *%5 =45.000,00 TL dir.
ABC şirketinden alınan 75.000,00 TL’lik alım, %5 olan 45.000,00 TL yi aştığı için her ne kadar tek başına 50.000,00 TL yi geçen fatura olmasa da bu durumda izaha davet söz konusu olmayacaktır.
İzaha davet şartının tespitinde, şartlara yıllar itibari ile ayrı ayrı bakılacaktır. Bir yılda izaha davet şartı taşımayan bir şirket başka bir yıl için bu haktan faydalanabilecektir.
Kriterlerden biri olan ilgili yıldaki mal yada hizmet alım toplamının bulunmasında tespit tarihine kadar beyan edilen Kdv beyannamelerindeki indirilecek kdv matrahları toplamı dikkate alınacaktır.
Söz konusu mükellef işletme defterine tabi ise mal ve hizmet alım toplamının tespiti için işletme hesap özetinin “dönem içi alınan emtia” satırı ile “giderler “ satırı toplanır.
ALİM KARATAŞ